Islak camların ardından, ürkek gözlerle bakarken en çocuk ruhumla , tutunan ve tutunamayıp kayıp giden su damlaları ilişti gözlerime. Tıpkı bizler gibi kaygan kaypak bir zeminde tutunmaya çalıştığımız bir el verecek bir yer verecek bir gönül arayışımız gelip geçti zihnimden.
Ve her tutunduğumda kayıp giden duygular ve her kayıp gittiğinde duygular boğazımda biriken yumrular gibiydi sana biriktirdiğim kelimeler . Kelimelerden daha sıcak daha içten taaaa en dipten biriktirdiğim sevdalar, hülyalar, heyülalar,ahlar , eyvahlar en nihayetinde heyhatlar. İçimde demlenir dilimde çağlar bazen en ıssız anlarda en tenhalarda gözlerimde bir damla yaş olup akar.
Tıpkı rahmet olup düşen yağmur tanelerinin tutunamayıp düştüğü ana kadar oluşturduğu mükemmel manzara gibi iyisiyle kötüsüyle içimden resmini seyrettiğim hasretine derin bir anlam katar.